O milleti coşturduğumuz kareokeye gittim. Tıpkı sen yanimdaymissin gibi kapadim gozlerimi ve basladim ozgurce şarkimi soylemeye. Sözlerimi geri alamam… Tabi ki ses yine kısıktı. Ama bu defa dj kız daha uysaldi. Fakat kimse anlamadı aslında neyi hayal ettiğimi. Sen nasıl başarıyorsun söylesene? Unutmayı yani. Bu son zamanlarda dusundugum şey ben bu adamı neden sevdim? Devamli kafamin icinde bu soru. (tabi ki normal hayat rutinime dondum binbir zorluktan sonra ve dersime nihayet odaklanabildim o kısmı gecelim). En bastan itibaren hissettiklerimi tekrar etmeye calistim. Motorsiklet uzerinde ruzgari hissedişim, bu defa boyumu aşan bir ağaca ciktigimda aşagidan yapabilecegime dair olan inancin ve gozlerin, Galata nın dar sokaklarında bayır aşagı koşan iki deli, sonra bu gunleri takiben ayri gecen o gunler… hergun, istisnasiz her gun telefonda goruntulu konusurken birlikte uyumamız. Sonra benim için çok anlamli olan o kavuşma. Özledim. Her şeyden önce sadece ve sadece gülümsemeyi özledim. Biliyorum. Her şey geçer. Biter. Biliyorum. Ama ben yeşile her baktiğimda, özgürlüğümü her hissettiğimde aslında seni neden sevdiğimin de cevabını buluyorum. Bu cevabı görmek benim için zor bir iş değil. Her şey tabi ki eskisi gibi değil; bende de öyle. Geri dönülemez dönüm noktalarından mı bahsediyordun??.. Âlâsı var bende. Tüm bu yaşananlar mecburi bir deneyimdi sanki. Fakat hiçbir zaman bir zamanlar kalbimi eline verdigim adamı unutmuyorum, yapamıyorum. Unutmak bir çorba tarifi olsa malzemeleri bulmak için dağ taş aşar bulur getirir katar karıştirir hazir hale getirir içerdim. Bunu yapamadigim icin zorluk cekiyorum ya zaten. Bu bir suç değil. Gerçekten uğraşıyorum. Sadece neden zorlandigimi gör istiyorum. Her şey gibi bunu da başaracağım bilmiyor musun sanki? Ağlarım sızlanırım bazen dünyanın sonu geldi sanıp pes etmeye yaklaşirim ama mücadeleden vazgeçmem. Unutmaksa.. işte o hiç beceremediğim, becermeye çalışirken elime yüzüme bulaştirdigim bir meziyet. Çünkü bu öyle bir başari ki biri olmadan bir digeri olmuyor. Olamıyor.