nefret

Hak veriyorum ama bir şey soracağım. Bir sevgili buldun diyelim. Yolda yürüyorsunuz, ben size küfrettim. Ne yaparsın? Ben araba kaldırabilecek kadar güçlü bir adamım. Laf söylesen yumruğu yiyeceksin ve en iyi ihtimalle felç olacaksın. İşte bu noktada sana lafı yeyip uzaklaşmak düşer ve karizman biter. Biraz spor falan yap. Güçsüz zayıf insanlardan hoşlanmam.

Bak şimdi kaslı eleman .Bu çocuğu felç mi ettin diyelim . En iyi ihtimalle MÜEBBET yersin hem senin hem eşinin hem ailenin hayatı kayar.Milleti felç et lütfen .Bak lütfen.

zaten olay da burada başlıyor ”Hak veriyorum” senin bana laf atmanda, içindeki bu hayvansı nefretten bıktım aslında. hem güç tanımın da çok acınası ve senin ufkunun ne kadar da sığ olduğunu gösteriyor. büyük ihtimalle farklı görüşlere tahammüllü olmayan birisin ve problemlerini konuşarak değil de kavga ederek çözmek için spora gitmişsin. bütün dövüş sanatlarında ilk öğretilen şey bu tekniklerin en son çare olduğu, muhtemelen sen bu kafa yapından dolayı ilk olarak uygulamak istiyorsun.

gerçekten inanılmaz bir bakış açısı. güç kavramını sadece bedensel güç olarak anlaman ve ona binaen aynı basitlikte örneklendirmen sadece komik. güçsüz ve zayıf insanlardan hoşlanmamak yerine git önce kendi ahlak anlayışından hoşlanma ve ona göre kendini eleştirip revize et. bu sığ bakış açısı yüzünden trafikte korna çaldı diyen insanlar yok yere ölüyor, kadın cinayetleri işleniyor. sen evrim geçirdin dostum artık bilincin var maymun değilsin yani o yüzden bazı gerekleri de yerine getirmen gerekiyor.

sevgilin olmamasinin sebebi kendine guvenmiyor olman olabilir mi? ben kimya-metalurji fakultesinde (bu fakültedeyim) o kadar cok sevgilisi olan celimsiz(sen boyle dedigin icin diyorum) belki cirkin sayilabilecek insan gordum ki hic kimse de yargilamiyordu. okuldaki cogu arkadasim da tipten cok iyi konusmaya ve oturmus karaktere bakiyor. senin bahsettigin tip odakli insanlar kesinlikle kalbinde iyilik tasimiyor.

Hepimiz sarışın, mavi gözlü, kasli-güzel ve uzun boylu arıyoruz ama düşünce yapısına dikkat etmiyor muyuz? Ha bi de şey mişiz, insan gibi değil de hayvan gibi üreme iç güdüsü tasiyormusuz. Jdjdjdkdkkd
Düzeltmek istediğim birkaç nokta var:
1.İnsanlar memeliler adı verilen hayvanlar grubu altında incelenir. Hayvanlardan daha üst bir ırk değilsin
2. Genetik olarak birbirimize en uzak eşler seçmeye programlanmışız kaldı ki ulkedeki sarışın, mavi gözlü vs oranı belli yani bu da çok yanlış bir düşünce
3. Dış görünüşün yani sıra kimse (özellikle üni okuyan) yanında düşüncesiz, saygısız ya da konuşmayı bilmeyen kişilerle sırf tipi için birlikte olmaz (ha olana da saygı duyacaksın sana ne kardeşim)
4. O aşağılık kompleksin yüzünden senden fiziksel olarak daha iyi durumda olan kişileri mental olarak onlardan daha iyiyim gibi bir elestiride bulunamazsın. Kaldı ki böyle bir eleştirinin altını (özellikle böyle bir plartformda doldurmak…) dolduramayacaksin.
5. BOŞ YAPMA KARDEŞİM GİT KİTAP OKU, ÇALIŞ. Belli ki hoşgörüden, ilim-irfandan, insanca iletisime geçmekten bir habersin. Bunları ogren sonra da biraz cesur ol. Unutma sevgi her şeyi çözer. Ayrıca her körün bir topal alıcısı vardır
Haydi sevgiler.

“yanlisdusunuyorsun” a cevaben

evet olabilir. bunun belki de tek sebebi bu. benim sevgili kavramına takmamın altında salt cinsellik de yatmıyor. yazımda da belirttiğim gibi yalnızım ben. tek istediğim beni anlayan birisinin olması. bu örneklerin olması beni mutlu etti. umarım o arkadaşların gibi insanlar da karşıma çıkar.

Sen diğer insanların yaptığı çiftleşme dansını reddederek kendi çiftleşme dansını yapıyorsun. Nasıl mı? Senin gibi, diğer insanların yaşayış biçimlerini sevmeyen karşı cinsleri etkiliyorsun.

evet “Reis” doğru söylüyorsun ama ben burada anonimim o yüzden en fazla kimi etkileyebilirim ki?

“Mantık” adlı kişiye cevaben de uzun bi yazı yazdım ancak yayınlanmadı. uzun yazılar için onay gerekiyor galiba.

@Mantık’a cevaben:
1. Hayvanlardan daha üstün bir ırk olmasak da, memeliler sınıfında incelensek de, insanı diğer hayvan türlerinden üstün ve farklı kılan bir sürü özellik var. Bu sözde-natüralist bakış açısı ilk bakışta bilimsel olarak tutarlı olsa da insanların içgüdüyü alt edebilen, nondeterministik bir yanı var.
2. Programlanmışız demek biraz garip bir düşünce, sonuçta milattan önce 30000 yılında yaşamıyoruz. Genetik kodları okuyabilecek müneccimler de olmadığımıza göre fenotip demek istediğini düşünüyorum.
3. Olur. Gayet de olur. Çevrene iyi bakarsan bir sürü örneğini görebilirsin. Sırf dış görünüşü iyi diye halo etkisiyle birlikte diğer özellikleri de iyi gibi görülüyor. Bu tip insanların mallığı çok sonra ortaya çıkıyor.
4. Burada kişinin mental olarak iyi olmadığını kanıtlayabilir misin? Belki kendine bu konuda gerçekten güveniyor, ama kimse onun iç yüzünü sırf dış görünüşü iyi değil diye görmek istemiyor olabilir? Neden her şeyi biliyorsun?
5. Dördüncünün aynısı mantık, kişinin kitap okuyup okumadığını kanıtlayabilir misin? “Boş yapma” kalıbını kullanmandan yola çıkarak, ASIL senin pek kitap okumadığına dair bir ön yargıda bulunabilirim, ama tabii ki bunu kanıtlama şansım ne yazık ki yok.

dün cevap yazmıştım ama nedenini bilmediğim şekilde yayınlanmadı o yüzden tekrar yazıyorum.

“Mantık” nickli kişiye yanıt.

öncelikle sondan başlamak istiyorum – beşinci maddeden – yazımda şöyle bir ifade geçiyor: “sinema, felsefe, tarih, edebiyat, müzik gibi alanlara ilgi duymadığınız için pişman olacaksınız.” bu ifadeyi okuyan bir insan herhalde boşa atmadığımı kitap okuduğumu anlamıştır. özellikle belirtmek gerekirse günlük 50 sayfa kitap okuyorum. bu arada amacım sadece öğrenmek ve bu öğrendiklerimi aktarmak. bunu da allah’a şükür sanal dünyada güzel bir şekilde yapabildiğim platformlar var. bu ön yargından dolayı üzüldüm. “BOŞ YAPMA KARDEŞİM” kısmına gelecek olursak maalesef önceki yazdıklarının değeri bu üç kelimeyi söyledikten sonra değersiz bir hale geliyor. yahu siz her farklı düşünene, her farklı insana neden bir kalıp biçip kendinize benzetmeye çalışmak için böyle ifade kullanıyorsunuz ki? benim görüşlerime karşı diyebileceğin en son şeyin bu olması gerçekten hayal kırıklığı yarattı. popüler kültürün dayatmaları sonucu ağızlara pelesenk olmuş, gelmiş geçmiş en varoş, söz dağarcığı kısıtlı insanların kullandığı gözde cümlelerinden biri bu boş yapma.

Burasının bir eleştiri, felsefik konuşma meydanı vs tarzda bir yer olduğunu düşünmüyorum. Kesinlikle kimse kimsenin herhangi bir olgusunu bu şekilde kanitlayamaz bu sebeple varsayımlar hakkinda konuşuyoruz. Ayrıca günlük 50 sf kitap (tabi ki genel kültüre katkı sağlar bir şekilde bundan bahsetmiyorum) size burdakı güzeller veya yakışıklılar birbirini bulmaya çabalıyor,kültürel şeylerin anlamını bilmiyor deme hakkını vermez boş yapmadan kastım bu. Varsayımlar hakkinda nefret kusuyorsun ve sonra bu kelimeyi varoşlukla itham ediyorsun (ki biraz da böyle) İnsan kendini fiziksel olarak da (artık nasıl bir anlayasin var bilemem) veya kültürel anlamda da gelistirebilme yetenegine sahip. Fiziksel olarak yetersiz olduğunu düşündüğün için e o zaman burda nefret kusup ne bileyim kadere kızmak yerine kültür seviyeni çok daha arttirirsin. Zaten kültür seviyesi ile hoşgörü aynı seviyede ilerleyen şeyler (tabi ki benim fikrim), kimseden farklı olmaya calismiyorum bu sebeple kalıplaşmış kelimeleri kullanmakta bir problem olduğunu düşünmüyorum ama düşüncen için teşekkür ederim. Lakin yine de üzgünüm ki boş yapıyorsun, yüzlerce dert varken özellikle. Ayrıca daha yukarda bir arkadas hayvanlardan daha iyi seviyede olabilecegimizden bahsetmiş (katıldığım ve katılmadığım çok şey var) bu yine de içgüdüsel olarak davranmadigimizi açıklamıyor. Her şeyin çoğu zaman temelinde icgudeler vardır. Ayrıca genotipsel olarak farklı olduğunuzu anlamak için müneccim olmana hiç gerek yok zaten bunu algilayabilmek için programlanmisiz (her ne kadar artık parfüm, boyalar, renkler olsa bile) tabi ki bunların hepsi adaylar havuzunda bakilabilecek şeyler.

-Cevaplar için teşekkür ederim, sevgiler

şimdi birinci maddeye gelelim. bunun gibi basit bir biyoloji bilgisini sanki ben bilmiyormuşum gibi ve çok büyük bir bilgiymiş gibi eklemene anlam veremedim. tabii ki çoğu hayvandan fizyolojik olarak zayıfız ama insan şuan dünya’da bulunan kendi bilincinin farkında olan ve hatta öleceğini bildiği için yok olma korkusundan dolayı din uyduracak kadar da akıllı bir canlı. o bakımdan insan bütün hayvanlardan zihinsel açıdan üstün bir canlıdır.

genetik olarak birbirimizi en uzak eşleri seçmeye programlanmışız. böyle olduğunu söylediğine göre yaratılışçı ilker antropolojik ilkeye inanan birisin. determinizme inanıyorsun. üzgünüm ama sana bi sır vereyim her şey rastgele var oldu ve var olacak. fizik yasalarında bile indeterminizm söz konusu. örneğin kuantum fiziği ile genel görelilik kuramının yasaları bile hali hazırda uyuşmuyor. rahmetli stephen hawking bile ömrünü bunun için harcadı ama bulamadı tabii ki.

@nefretdolubiri’ne ithafen: senin biyoloji bilgini sorgulamamış, çok basit bir kuraldan bahsetmiş. bilimden bahsetmiş çoğunlukla ama sürekli başka bir şeyle itham edilmiş.

Genelde basit kurallar en büyük dayanak noktalarıdır. Ne yazık ki diyalog amacını çok aştığı için (maalesef ki) daha fazla cevap vermeyeceğim. Bu kadar nefretin sonu genelde iyi bitmez. Size “özel” hayatınızda başarılar dilemek isterdim lakin görüyorum ki siz kendinizi yeterince gerçekleştirmişsiniz. Kimseye ihtiyacınız yok 🙂