MUTLAKA OKUYUN COK ETKİLEYİCİ Doktor Bi ablayla karşılaştım metroda. Çok masumdu Tebessüm ettim Bi baktık Sohbete koyulduk

Biliyor musun dedi,ben öldüm de dirildim
Diri ölür de ölü nasıl dirilir? 😀
Yıllar önce dedi, günün hepsini uyuyarak geçirirdim Hissizleşmiştim, yaşadığımın dahi farkında değildim dedi. Anlattığına göre böbrek taşı düşürmesine kolundaki çatlağa rağmen hayat ona çok hissiz ve acısız geliyormuş Taa ki diş ağrısına kadar
O diş ağrısı gitgide ilerlemiş ve mecburen hastaneye gitmek zorunda kalmış. Dediğine göre doktorların sürekli ciddiyetli olması ve mizaçlarının sert olması ona hüzünlü geliyormuş ve bu yüzden hastaneye bile gitmek istemiyormuş. Güler yüzlü insan görmeye hasret kalmış. O diş ağrısı geçmeyince hastaneye gitmiş ya İşte orada stajyer bir genç doktor kendine nezaketen nasılsınız hoş geldiniz gibi konuşuyormuş. Ve aradığı soruyu duyduğuna çok şaşırmış Çünkü gerçekten de kendisine dahi sormayı unuttuğu, birilerinin sormadığı soru buymuş: Nasılsınız? Ayrıca bu doktorun çok güler yüzlü çok neşeli cıvıl cıvıl olması ona hem ilginç hem de hayranlıkca geliyormuş. İşte döngü burada kırılmış Çünkü o bir doktor ama aynı zamanda neşeli bir doktormuş . zamanla Gide gele o doktora karşı duygusal hisleri başlamış stajyer doktorun da ona ilgisi olduğunu fark etmiş ama ilerleyen zamanlarda adam ondan uzaklaşmış
Kadının ona olan hayranlığı içten içe devam etmiş her ne kadar o stajyer doktor o şehirden gitse de atansa da ona olan hislerini bitirememiş ve bir şekilde ona olan minnetini o bilmese de kendi içinde ispatlamak istiyormuş. O yüzden gençken korktuğu Ben sağlıkçı olamam dediği laflarını bir bir yutup diş hekimi olmaya karar vermiş. Şimdi yıllar sonra kendisinin karşısına çıkıp bunları ona anlatmalı mı anlatmamalı mı onu düşünüyormuş üstelik adamın evlenmiş olma ihtimali bile var ona dair hiçbir Fikri yokmuş ben ona Eğer adam evli değilse git her şeyi bir bir anlat tavsiyesini verdim ama adam evli ise ne olacak sizin fikriniz ne
Ben bayıldım ya hem üzüldüm hem de çok güzel bir hikâye