× Sen de İtiraf Et: "Anonim" tıkla itiraf yaz.


× Instagram'da takip et: @ytuitirafsitesi
× X(Twitter)'te takip et: @ytuitirafsosyal
× Telegram'da bize katıl: @ytuitirafsitesi

kimse iftara davet etmiyor

dikkat çeksin diye yazdım, içimi dökmek istiyorum. Ekşisözlük’te “yalnızlık”, “derdini kimseyle paylaşmayan insan”, “hiç arkadaşı olmayan insan”, “konuşacak birini bul(a)mamak” başlıklarına övgü sözleri yazan insanları hiçbir zaman ciddiye almadım. Yalnızlıkla terbiye edildiğim son dönemlerde, her ne kadar sabretmeyi denesem de artık başaramıyorum, sevgili arkadaşlarım. Üniversite son sınıf öğrencisiyim, bir tane bile arkadaşım yok, şaka yapmıyorum. Geçenlerde twitter’da şöyle bir yazı gördüm: “Hiç arkadaşı olmayan biriyle arkadaş olursanız belli bir süre sonra neden o kişinin hiç arkadaşı olmadığını anlıyorsunuz.” Ben galiba iyi bir insan değilim. Üniversite 1. sınıfta bir kızı (uzaktan) seviyordum. Onunla ilgili şöyle hayaller vardı: Üniversite mezuniyetinde ailesi ile tanışacaktım, ona değer verip, sevip sayacak ve beraber mutlu olacaktık… Şimdi geriye dönüp baktığımda sadece ve sadece gülüyorum. Başlıkta söylediğim gibi, bırakın bir sevgiliyi; Ramazanın 8. günündeyiz ama beni mekan fark etmeksizin iftara davet edecek bir kişi bile yok. Akşam iftar için yemekhanede rastgele bir masaya oturup, bir an önce yemeğimi bitirip gidiyorum, konuşmadan, öylesine… Ağzına değin dolu yemekhanede yalnız olmak değil; kimse tarafından düşünülmemek, seni hatırlayan birinin olmaması, bir kimsenin ilk aklına gelen bir insan olmamak ziyadesilye üzücü bir durum. Çok yorgun olduğum için 5-6 gibi 1 saat kadar uyumaya çalışıyorum. İkidir iftar saatini kaçırıyorum. Annem aramasa gece 9-10 gibi uyanacağım, o da olmasa kimse mesaj atmayacak. İnsanlar twitter’dan birbirine “sofranıza misafir olabilir miyiz?” soruyorlar. Ben yapamıyorum, utanıyor ve çekiniyorum.
“yar**ım, sosyal medya çağında böyle şikayet mi edilir? diyenler için; alanım gereği dikkat ve odaklanma en ihtiyaç duyduğum şeylerin başında geliyor. Denemediğim (girmediğim) sosyal mecra kalmadı ama olmuyor. Trajikomik bir örnek vereyim. Fenerin maçı vardı bugün. Deplasmanda 3 – 1 mağlup etti Ts’yi. Twitter hesabı açtım, komik şeyler yazdım, tahminler yaptım ama nafile… Ulan mk futbol ya bu futbol, bir şey görüp beğenir geçersin, değil mi? Bir kişi beğenmedi, bir kişi bile… “böyle işe” diyerek hepsini kapattım. sahtım sahbaz oldum…


İtiraf Yorumları

17 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
yorgunum1
9 ay önce

Kanka sen ben olabilir misin? Bende hep birilerini arıyorum ama fos çıkıyor. Koca istanbulda da yalnız kalmam diyodum 🙁 konuşalım ig ytkursa

Cebelos
9 ay önce

@cebel.os instagram hesabı üzerinden iletişime geçersen en kısa zamanda hem tanışır hem de birlikte iftar yapabiliriz.

Anonim
9 ay önce

5

Anonim
9 ay önce

1

oyleiste
9 ay önce

İftar yapalım bir ara d.pasada @lotusraina

oyleiste
9 ay önce

Pardon @lotusrainsa

Çenesigamzelikız
9 ay önce

seni o kadar iyi anlıyorum ki ama malesef üni 1. Sınıfta herkes arkadaş grubunu oluşturdu bir gruba girmek mümkün değil bende saçma sapan kişilerle beni kullanmaya çalışan özellikle arkadas olup boşa zaman geçirdim şimdi ise kimseyle arkadaş olmak bile istemiyorum 1-2 kişi var yeterli ama yalnızlık bazen çok iyi bazende çok kötü ortası yok malesef umarım iş hayatında iyi dostluklar edinirsin

yabancı
9 ay önce

iftar kısmında aynısı yaşadım bu yıl, fake hesabım falan yok senin varsa yaz geri dönğş yapmak isterim

queencard
9 ay önce

Kendini suçlamaktan öncelikle vazgeçmelisin. Önceden bende suçluyordum. Ancak sevilmek, sosyal olmak, ortama sahip olmak ne seni “iyi insan” olarak tanımlar ne “kötü insan” olarak tanımlar. Güzellik ile de alakalı değil. Bunu kavradığım an özgüvenim daha yükseldi. Çevrene bakmıyor musun ? Kimler kimler seviliyor kimler kimler tonlarca arkadaş ediniyor. Kendini böyle suçlayabilen yargılayan biri sence ne kadar kötü bir karaktere sahip olabilir ? Normal hayatımda 2 sosyal medyadan tonlarca arkadaşım var. Ama okulda yok. Kabullendim. Bu dünyada hayatlarına anlam kattığım insanlar var. Bir yerlerde seviliyorum. Az ya da çok ne fark eder. Ayda yılda 1 ya da hiç görüşmüyorum ne fark eder. Sadece özeniyorsun. Bu düşüncelere gelmem kolay olmadı. Çok şiddetli ağlama krizlerine girdiğim dönemler atlattım. Hala arada uğruyor. Zor bir süreç umarım atlatırsın. Kötümser olmak istemem ama rahat bir 3-4 seneni alır. Sosyal medyada her yazanıda bu kadar ciddiye alma. Özellikle kadınsan hiç takılma. Sosyal medya kadar kadın düşmanı mecra görmedim. Toplumu eşittir sosyal medya görmek seni daha depresif yapar.

McLovin
9 ay önce

Gel, yapalım hocam. Ben de iftarımı yalnız yapıyorum, hem benim için de değişiklik olur hem de tanışmış oluruz. ig:rimeleak Aklında bulunsun, kimseyi bulamazsan dp camide hafta içi her gün iftar veriliyor. Oraya da uğrayabilirsin.

enesgok
9 ay önce
Reply to  McLovin

Sen olayı yanlış anlamışsın. Genel yalnızlıktan bahsediyor. İftar bardağı taşıran son damla.

McLovin
9 ay önce
Reply to  enesgok

demek istediğim en azından yalnız iftar yapmasın. camide yapılan iftarda daha samimi bir ortam olacağı için daha rahat arkadaş edinebilir diye dedim.

beypazarı
9 ay önce

İyi geceler. Hepinize teşekkür ederim, yazdıklarınız ve de dikkatiniz için çok sağ olun, değerli arkadaşlar. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi, çoğunluk arkadaş grubunu 1. sınıfta oluşturdu, yapamayanların durumunu bilmiyorum ama ben tek başına devam ediyorum. Tek isteğim içimdekileri aktarmaktı. Ekşisözlükte “bir sevgilim olsa her şey düzelecek hissi” başlığına bir yazar şöyle yazmış: “tam bu dönemde ziyadesiyle dikkatli olmak gerekiyor. Yalnızlık insanı bir anda etrafında olup bitenleri anlamlandıramaycağı durumlarla yüzleştirebilir… Böyle zamanlarda sabretmek ve kendini işine vermek çok daha güzel ve sağlıklı bir eylem olur.” Ben de aynı düşüncedeyim, heyecan ve telaş insanı hoş olmayan vaziyete sokabilir maalesef. Sabredip okumaya devam edeceğim…
Bazen yazıp yazıp siliyorum ve sonra şems tebrizi’nin şu sözlerini hatırlıyorum: “Sözler hakikat değildir, ağızdan çıkan seslerdir. Hakikatı öğrenmek için söze değil, yaşamaya ihtiyaç vardır.”
Yazdıklarınızı gün içinde birkaç kez okudum. Son defa teşekkür ederim. hayırlı Ramazanlar, iyi geceler.

yalanci
9 ay önce
Reply to  beypazarı

Eger oyleyse neden yukarida uzun uzun aciklama yapma geregi duymussun? Madem sabredip bekleyeceksin, e o zaman niye yaziyorsun ki? sen de biliyorsun bu islerin oyle kolay ustesinden gelinmeyecegini, hepimiz biliyoruz, birbirimizi kandirmayalim. bazen sadece kabullenmek gerekiyor, hayat her zaman bizim istedigimiz yonde ilerlemiyor maalesef. aci ama gercek…

yorgunum1
9 ay önce
Reply to  beypazarı

O kadar yazı yazmışsın insanlar sana geri dönüş yapmış. Sonra böyle devam edeceğim falan yazıyorsun. Hiç şaşmaz. Yalnızım diyen biri kendisine yaklaşan birine uça uça koşa koşa gider. Yalnızım diye konuştuklarımın hepsi böyle soğuk davrandı. Ne kadar ilginç dimi? Bir defa daha yıkıldım.

Meczup
9 ay önce
Reply to  beypazarı

Yazdıklarını okudum, bir yargıdan bağımsız olarak kendime dair notlarımı paylaşmak isterim.
İnsan sosyal bir varlıktır, çok yalnız kalındığında kişinin birlikte olmaktan keyif almadığı insanlarla bile etkileşimde olması iyi gelebilir. Toplumla sağlıklı bir şekilde ilişki devamlılığını sürdürmek, akıl sağlığını korumak için gereklidir ve çaba gerektirir.
Topluma ayak uydurmak isteniyorsa kişinin kendisine yakın hissettiği ortamlarda ve insanlar ile sürekli etkileşimde olması gerekir. Etkileşim kavramı burada önemlidir, doğru anlaşılmalıdır.
İnsan paylaştıkça vardır, kendini paylaşabildiği kadar vardır, paylaştıklarında vardır. Yalnız kimsesiz bir kişi ne birisine öfkelenebilir, ne de birisini sevebilir, yalnız kişi kendini tanıyamaz âmâdır, çünkü beden edilgendir, daha önce bedeni dışarıdan bir etki tarafından duygulanmamıştır.
Konfor alanının “konforsuz bir yalnızlık” olduğu durumlar oluşabilir, kişi memnuniyetsiz olduğu konfor alanından çıkmaya gayret edip gerçekten bir şeyleri başarmaya çalışmazsa durağan halini korumaya devam eder.

beypazarı
8 ay önce

Sevdikleriniz ile birlikte sağlık ve huzur dolu bir bayram dilerim, her şey gönlünüzce olsun…
Zaman ne hızlı geçiyor, tuhaf…