İtiraf ediyorum,anı yaşamak varken kalbime sığmayan dile de getiremediğim duygulara takılı kaldım hep.Söyleseydim en kötü ihtimal gerçekleşse bile rahatlardım ama ben hep en kötüyü düşünüp kabuğuma çekildim.Sanki o heyecandan kalbi çıkarcasına atan ben değilmişim gibi,hiç bir şey hissetmemişim gibi…İnsanlardan kaçsan da kendinden kaçamıyorsun o kabukta kendi kendine çarpıyorsun hep,aylar yıllar geçse bile bir saniye bile yetiyor.Hayat geç kalmayı affetmiyor.Zaman,olay çevre ve olgular yanlışken karşılaşmış olmanın verdiği yenilgi ağırmış.Başkasına aşık olmadan önce kendimizi sevmemiz gerekiyormuş.Mantıklı olmak demek, duygularından kaçmak demek değil akıl ve duygularını dengeli kullanmakmış…