2 itirafında da evli olduğumu üstüne basa basa vurgulayarak, beni canavarlaştırmanın ötesinde ahlaksızlaştırma çaban gerçekten göz yaşartıcı. Nasıl her şeyin bir açıklaması izahı var diyorsam, bugün evli olmamında bir izahı var. Hatta ben bugün evliysem, bunun müsebbibinin de sen olduğu su götürmez bir gerçek. Şu an içinde bulunduğum bu cendere tamamen senin eserin, sen farkında bile değilsin diyecem ama hiç sanmıyorum; gayet farkındasın. Bahse konu 3 saatte, anlatmamış ve söylememiş olduğum %97,5 lik kısmın kapsamında olan şeylerden biri de bu.

Evet, evli olduğunu söylediğin eski sevgilinle konuşmak, dünyada yapacağın en son şeylerden biri, o konuda haklısın. Ancak bu diğer eski sevgililerin için geçerli bir konu. Burada, ayrılığının üzerinden 10 sene geçmiş bir ilişki üzerinde, bu denli detaylar hatırlanabiliyor ve konuşulabiliyorsa, demek ki sıradan bir gençlik aşkının çok çok daha fazlasının söz konusu olduğu aşikardır. Hatta, birkaç referansla kanıtlayabilirim ama bunamamışsın, bulabilirsin.

Olaylara bu denli yüzeysel ve su üstünden bakan, kafa yormayan, beyin fırtınası yapmayan hep bendim (senin yanında saçmalamak sevdanın bir parçasıydı) ancak görünen “yaşlandıkça” durum tersine dönmüş. Ayrılığımızın tek sebebinin gerçekten bu olduğunu düşünüyor olman çok garip. 2-3 saat öncesine kadar yaptığımız tüm konuşmalar sevgi ötesi sözcükler içerirken; böylesine büyük bir duygu yoğunluğu ihtiva eden, hayatım boyunca güncel halinde her saniyesinde yaşadığım heyecan sevgi bir kenara; hayatımın sonuna kadarki planını projesini yaparken gözlerimin parladığı bir ilişkinin, ilk yazdığın itiraftaki 4-5 tane cımbızla çekilmiş cümle ile bir anda bitmesi, 10 sene önce de anormaldi, şimdi de anormal. Konu metin içerisinde; ayrılmaya sebebiyet verebilecek onlarca cümleyi yine aynı şekilde cımbızla çekebilirsin. Örneğin, aynı şekilde sana sunduğum başka bir tercihte, konuyu mükemmel bir şekilde göğüsleyip birkaç dakika içerisinde absorbe edebildin. Üstelik dediğimi seçmeden bunu yaptın. İsteseydin bunu da yapabilirdin. Çünkü, beni iyi tanıdığın kadar iyi de yönetebiliyorsun. (Herhangi bir konuda tercih sunmam kadar saçma bir şey yoktu kabul ediyorum, ancak onların bile bir izahati var).

Haklı veya haksız olmak gerçekten umrumda değil. İstediğim şey mutlu olmak ve mutlu etmek. Bunun anahtarı sadece senin elinde. Evet, ben hiçbir zaman elalem ne der diye düşünmedim, yine düşünmüyorum. 3 günlük dünyada, toplum tarafından oluşturulmuş birkaç anlamsız tabu ve normların, bazı güzel şeyleri imkansız kılması saçma. Şu dünyada kim ilelebet kalmış ki biz kalacağız.

Geçen tüm bu zaman diliminde; tek seven, tek acı çeken, tek içi yanan ben değilim, çok iyi biliyorum. Senin öfken, hiçbir zaman sevginin önüne geçmedi.

Ve ben seni terketmedim, sen beni terkettin.