Hayatta kayıp hissediyorum, ne yapmam gerektiğini ve nelerden hoşlandığımı hiçbir zaman tam olarak bilemiyorum. Hislerimden neredeyse hiçbir zaman emin değilim, hayat sadece akıp gidiyor ve her gün bir önceki günün birebir kopyası gibi geliyor. İnsanlardan zaten pek hoşlanmazdım ama artık iyice nefret ediyorum. Son birkaç yılda biraz sosyalleşmeyi denedim, özellikle geçen yıl ama bir süre sonra yine yoruluyorum herkesten. Hayattaki memnuniyetsizliğimi okuduğum bölümü sevmememe verirdim, şimdi onu bıraktım Yıldız’da yeni bölüme başladım ama hala aynı hissediyorum. Belki yaşım yeni sınıf arkadaşlarımla uyuşmadığı için böyle hissediyorumdur diyorum bazen, o yüzden onları çocuksu bulup iletişimden kaçınıyorumdur gibi gibi. Konudan da sapıyorum, az buz kendimi anlattım, bu halimi yaşamış geçirmiş insanlar varsa aramızda veya bunu nasıl aşarım önerisi olan kişiler varsa ve paylaşırlarsa çok sevinirim. Buraya kadar okuyup zaman ayıran herkese de teşekkür ederim. Umarım boşa zaman kaybı olmamıştır sizin için xD
Öneriye ihtiyacım var
Puan:
İtirafa Yorum Yap:
Valla İsmail YK kadar olamadım henüz ne yazık ki. Ama bu gidişle delirmek yakındır.
Konuşalım nick var mı ig
Fake insta superbiao1st ama haberin olsun erkeğim.
Bu belirsizlikler bazen bizi de sarıyor. Bazen kı vakit ne yapmak istediğimi anlayamıyorum, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ve bir kaos gibi zihnimi meşgul ediyor bu. Fakat uzun vadede tutunacağın bir şeyler olmalı. Müzik, resim, spor(takım ile zorunlu değil, bireysel), matematik, edebiyat, felsefe, dil, ekonomi, siyaset, din gibi birçok konuda kayda değer şeyler öğrenerek, uğraşarak kendini teselli edebilirsin.
Arkadaş hakkında da pek endişe etme. Akrabalarınla daha çok vakit geçir, her şeyi konuşma onlarla ama sohbet et. Ve hayatı sahip olduklarınla memnuniyet içinde ol, yani okula gitmekten, trene binmekten bir şekilde keyif al.
Her ne kadar bu söylediklerimin hepsini yapmasam da bence sen yapabilirsin. İnsanlar senin kıymetini bilmez, meyve veren ağaç taşlanır. Sen kendini kıymetli kıl yeter.
Valla hocam, kusura bakma hocam dediğim için biraz ağız alışkanlığı, müziğe o kadar sardım ki 8 saatten aşağı Spotify kullandığım 2 gün var onlar da pazartesi ve salı, derslerim sağ olsun. Pek akrabalarımla aram iyi değil, daha doğrusu yaş konusunda bana yakın pek akrabam yok, ya çok küçük ya da görece çok büyükler. Din ile neredeyse hiç aram yok uzun zamandır, belki de bu yüzdendir bu boşluk hissi diye de düşünmedim değil doğrusu ama yine de kendimi yaklaştıramadım. Edebiyat ve matematiği severim, kitap okumaya çalışıyorum ama onlarda da ilgi çekici kitaplar bulmak biraz zor geliyor artık. Matematik içinse her şeyiyle seviyorum, zaten o bölüme geçtim ama bu bıkkınlık beni ondan da uzaklaştırıyor. Değer mi diyorum bazen matematiğe bir şey katmaya, bundan sonraki nesiller buna değer mi diye düşünüyorum. Böyle düşünüyorum çünkü bir şey yapacaksam bunu en iyi şekilde yapmak istiyorum ama bu karamsarlıkla bırak en iyisini yapmayı, en kötüsüne bile yeltenmiyorum. Bu yüzden hala çok aradayım her konuda…
Hangisi önce yayınlanır bilmiyorum ama bu ikinci cevabım. İlkinde daha çok karşıt yanıt verdim gibi oldu, burda da öyle yaparım belki bilemiyorum ama yazmak istedim devamını. Arkadaş konusuna gelirsek çok aradığım bir şey değil, az ve öz olsun taraftarıyım kendimi bildim bileli. Bu yüzden o konuda katılıyorum dediğine, pek takmamak gerekiyor, olacak olan oluyor. Kusura bakma cümleler çok yarım yamalak oldu, yazarken aklıma başka şeyler geliyor ve öncekini tak diye unutuyorum, şimdi de toptan unuttum
Çok teşekkür ederim ayrıca öneriler ve iyi dilekler için, umarım gönlünce olur her şey.
ben de bölüm değiştirdim ve çoğu cümlene harfiyen katılmamak elde değil ahhshs fake hesabın varsa yazabilirim
Yukarıda da yazmıştım, superbiao1st fake hesabım. Biraz geç dönüş yaparsam kusura bakma.
Gerçekten çok ilginç çünkü bölüme kadar bahsettiğin kısımların aynını yaşıyorum. İnsanların hayatta yapmak istediği şeye dair bir amacı var ama ben nelerden hoşlanıyorum diye soru sorarken bile kendime kararsız olduğum için midir yoksa kendini tanımamazlıktan mi bilemem ama sevdiğim bir şey gelmiyor aklıma . Sosyalleşme kısmi da aynı (arkadaşlarımla bir yerde otururken ki genelde kaçarım) Benim burda ne işim var ya oluyor kimseyle ortak paylaşacak bir şey bulamıyorum gibi . İlginç geldi wu an bu kadar aynı şeyleri yaşamak.
Bazı kısımlarda farklar olsa da evet benzeriz, ben ne yapmak istediğimi biliyorum ama hayat ve insanlar buna değer mi onu bilmiyorum tek fark olarak. Hayattan ne istediğimden senin kadar ben de emin değilim. Sosyalleşme konusunda yardım istedim ama ben o konuda pek memnuniyetsiz sayılmam, çok insana tahammülüm olmadığını biliyorum. Sadece kaliteli sohbetimin olacağı küçük bir arkadaş çevresi umut ediyorum.
Ben ne yapmak istediğimi bilmiyorum ve yapmak istediğim şeyler olunca da bu sistem içinde yapabileceklerimin karşılığını alamayacağımi düşündüğüm için tekrar bilmiyoruma donuyorum . Küçük bir arkadaş çevrem var hatta hepsi dost diyebileceğim insanlar ama bilmiyorum ben insanların yanında rahat edemiyorum sanırım o yuzden bu kacis sonra da yalnizim diye aglarim ama sjshsjs. Yani yorumlardan da gördüğüm üzere yolunu kaybetmiş çok kişi var umarım bir gün hepimiz istediğimiz şekilde istediğimiz yerlerde çok daha mutlu var olabiliriz.
Umarım senin için en güzel zamanda yapmak istediğin şeyi tam anlamıyla bulabilirsin, o bazen hiç beklemediğin anda gelebiliyor bu yüzden akışına bırak diyebilirim, en azından ben akışına bırakmıştım. Ben arkadaş konusunda başka cevaplarda yazdığım gibi o kadar aradığım bir konu değil, kök bir kadrom var 2 kişiden oluşan ama onlardan da biri çalıştığı için boş zamanı yok, biri de bitirme projeleriyle uğraşıyor, bu sebeple de pek sohbetimiz olmuyor şu sıralar. Bu o kadar canımı sıkan bir şey değil aslında, benim arkadaş konusunda canımı sıkmış olan şey, biraz egoistçe olacak ama yine de düşüncemi paylaşmak istiyorum, okulda tanıştığım insanların olgunluk namına en ufak bir şey taşımamaları. Bu konuda ben fazla kasıntı da yapıyor olabilirim, kimseyi suçlamıyorum ama çok daha farklı bir şey bekliyordum. Bu yüzden biraz hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Böyle giderse lafı daha uzatırım ben, burada keseyim çünkü kafam yine başka konulara kayıyor. Umarım hepimiz kendi yolumuzu buluruz hayatta.
Yorumunun sonundaki teşekkürden bile ne kadsr düsünceli olduğhn belli kiz erkek farketmeksizin diyorum bunu ayni seyleri yasiyoruz gibi ama ben hala direniyorum bu durumu birkac kisiye danıştim hepsi anın tadıni çıkar kimseye fazla anlam yükleme dedi ben beceremiyorum sanırım umarim sen yaparsin
Düşünceli olup olmadığımı bilmiyorum, bazen aşırı kaba olduğum da oluyor, arada çok kalıyorum
O anın tadı pek çıkmıyor bende, insanlara da ne yazık ki hiç anlam yüklemiyorum sanırım, bu da sorun yaratabiliyor benim için. Ama bakalım, zamanla ya çözücez ya da böyle devam edecek hayat.
Aynı durumu yaşıyorum ve gerçekten tükendim artık
Başkalarının benimle aynı durumu yaşıyor olması sevindirici olsa da bir o kadar da üzücü benim için. Umarım hepimiz sağlıklı bir şekilde çözeriz bu sorunları en kısa sürede.
Yalnızlık, bir kere tadını aldığında bırakması çok zor bir bağımlılıktır.
Nietzsche’nin abis (sonsuz karanlık çukur benim çevrime göre) ile ilgili sözüyle karşılık vermek gerek sanırım bu dediğine, biraz fazla baktık hepimiz yalnızlık denizine, fazla yakınlaştık. Artık o da bize bakıyor ve bize her şeyden daha yakın. (biraz ucuz edebiyat oldu, kusura bakmayın)
Ne demiş İsmail Yk? “Akıllı olup Dünya kahrını çekeceğine, biraz deli ol Dünya senin kahrın çeksin”.