Öncelikle selamm Silek Valesi,
Mesajın sahibine ulaşıp ulaşmadığı konusunda şüpheye düşsem de böyle bi itirafı yazmak istedim. İçimden geldi.. Mesaj sahibine ulaşmasa bile sana ulaşmalı bence. Sanırım 2 hafta önce bir itiraf yayınlamıştın. Hoşlandığın kişi ile duygularınızın karşılıklı olmadığını düşündüğün bir itiraftı bu. Onun dışarıdan çok mutlu gözüktüğü için böyle bi kanıya varmıştın. İtirafın altına da hala arkadaş olduğunuzu arada görmenin bile seni teselli edeceğini söylemiştin. Bence itirafın çok samimi ve gerçekti. Duyguların bana aşırı geçti. Yaşadığım bir takım şeylerden dolayı Kupa Kızı olduğumu ve itirafın bana yazıldığını düşündüm. Sonrasında “Artık Kavuşma Vakti” itirafın altına yazdığın bir şey yüzünden gene umutlanmaya başladım. Yine Kupa Kızı olduğumu düşündüm. Çünkü bende şu sıra aşk ve gurur arasında sıkışıp kaldım. Hoşlandığım çocuğu hala çok seviyorum ve ondan çok hoşlanıyorum. Onu az görmeme rağmen görünce çok mutlu oluyorum. Hayatımın bir parçası olduğu için hala arkadaş olduğumuz için de çok mutluyum. Ama ona hiçbir şey çaktırmıyorum. Bende dışarıdan her ş Ama dediğim gibi duygularım devam ediyor uzak kalmamıza rağmen. Gelelim uzun lafın kısası onun sen olduğunu düşündüm bi umut.. çok küçük bi ihtimal olsa bile… Ama itiraflara herhangi net bi ipucu bırakmadığın için tam emin de değilim. Anladığım kadarıyla biraz karışık bi hikaye, bizimki de öyle bu arada 🙂 Yine de her şeye rağmen bana adım atmasını isterdim. O bana net bi adım atsa anında gururu bırakıcam. Bi mesaj, bi telefon araması.. Sen de konuşmayı düşünüyordun. Belki bu mesaj bi nebze sana umut ve cesaret verir. Duygularını dile getirmek asla tuhaf bir şey değil. Aniden gelen bi mesaj ve telefonla olsa bile. Birçok insan hatta burdaki birçok arkadaşım bile duygularını içine atıp kendilerini bastırmaya çalışıyorlar. Bunu yapmak bence kişinin kendisine, duygularına ve karşısındaki