Tarih, 1 Nisan 2024. Saat, 11.30-11.45 arası. Yer, Yıldız Kafe’nin Orta Bahçe girişine bakan gölgelik kısım, Davutpaşa Kampüsü. Kitap seçiminizi beğendim, galiba bugüne kadar gördüğüm Olasılıksız kitabını okuyan tek kişisiniz. Kitabın başlarındaydınız. Siyah t-shirtiniz ve siyah pantolonunuzla, yani kısaca tarzınızla etrafınızdan bir nebze de olsa sıyrılabilmiştiniz. Ben o saatlerde karşınızdaki Monster çantalı, krem rengi üstlü, gözlüklü, siyah pantolonlu o kişiyim. Beşiktaş Kampüsü’nde dersim olduğu için erken ayrılmak durumunda kaldım. Sizin de ilginizi çekerse, sizinle tanışmak, hobileriniz hakkında konuşmak ve sizinle daha fazla zaman geçirmek isterim. Bir yandan bu itirafı okumanızı ummakla beraber gününüzün güzel geçmesini dilerim, tıpkı sizin gibi.
“Olasılıksız” kitabını okuyan o nadir kişiye
Puan:
İtirafa Yorum Yap:
Olasılıksız kitabını okumasına şaşırmana patladım bu arada
Ben de kitap okuyan birini bulup o kitabı okumasına şaşırdım kanzi
“siyah tişörtünüz ve siyah pantolonunuzla, kısaca tarzınızla, etrafınızdan bir nebze olsun sıyrılabilmiştiniz” etkileyici:d
Tamam keke en edebi sen yazıyon ya
Tamam kanka en çok verecekler
Makineciler sizlere üzülüyorum. Monster çanta, gözlük kendini ele veriyor. Hayaller aleminden çıksan mı artık, o kafanı biraz bilgisayardan kaldırsan mı artık
- Monsterım yok olsa da o çantayı kullanmam
- Gözlüğüm de yok
bu konuda böyle bir kabul ediş varken böyle ortaya atmak baştan bir eksi. yani bunu da geçtim illa monster çanta gözlük tamam bu kişi böyle biridir diyemeyiz ama sonuçta İlk görüş, ön yargı bunun gibi cart curt şeyler var. öyle işte, boş işler. üniversiteye geldiğimden beri birde uzun bir ilişkim vardı o bittiğinden beri çok değiştim. iyi anlamda mı desen evet yada hayır diyemem, öyle bir cevabı yok bunun. ama olgunlaştım. abi bencil olun. bazı şeyleri düzeltemiyorsunuz ben bu hatayı yaptım, birde kişileri değiştirmek olunca çok zor. uzun bir ilişkiydi geriye dönüp bakınca bazen hiç sevilmemişim gibi düşünüyorum ama öyle olmadığını da biliyorum. eğer okuyan varsa artık anlaşamıyorduk, uyumlu değildik yani. önceden farklı olmanın birbirini tamamladığını düşünürdüm. tam olarak arkasında durmuyorum bu fikrin ama bazen harbiden de çok güzel işler yapıyor. ilişkiler için söylüyorum bunu. bunları kendime yazıyorum, o yüzden çokta sallamayın ben de sallamıyorum hepimiz anonimiz zaten, bunu yazan belki de sensin (shrek çıkartması). neyse konudan çok uzaklaşmadan daha da uzatmadan. itirafı yazan kişiye bu yazacaklarım. insanlar çokta farklı değiller, tahmin etmesi kolay, kendini aşağıda görme böyle yorumlar geldiği için. herkes kitap okuyor, olasılıksız kitabını daha lisedeyken okudum o zamanlar güzeldi şimdi yüzüne bakmayabilirim. yani etrafın düşündüğüm gibi yada zannettiğin gibi kitap okumayan başıboş koyun sürüsü değiller, yani çoğunlukla öyleler ama bazen değiller işte anla sen. kısaca kitap okuyan, entelektüel, etrafındakilerin farkında olan ender insanlar biri değilsin. hiçbirimiz özel değiliz. hiçbirimiz fazla veya eksik değiliz. öyle işte. birini gördüğünde de git konuş eğer ki bir elektrik varsa arada. bir yoklarsın varsa vardır anlarsın yoksa zaten olmamıştır. o gün reels’lerde gezinirken şu psikolog mu psikiyatrist mi her ne ise bir kız var işte gözlüklü. aşk varsa nasıl anlarız diye bir soru sormuşlardı, varsa anlaşılır zaten dedi. önünüze güzel insanların çıkması dileğiyle.
hayali, sen bunlara bakma… sen farklısın. Adamı yazdığına pişman eder bunlar sevgiler
Siyah t-shirti ve siyah pantolonuyla etrafındakilerinden sıyrılan mı YSGAHSHSYXHXHSHS
O kitabı bi köylü dedem okumamıştır ne anlatıyon kanka