Bu yalnızlık katlanılmaz hale geldi. İşin garip tarafı insanlarla dışarı çıkayım da günümü gün edeyim kafasında değilim. İnsanlarla iletişim kurmayı içten içe istemiyorum aslında, bu çok garip, anlayamadığım ölçüde garip. Garip çünkü derin bir sosyallik ihtiyacı hissediyorum, çelişiyorlar. Sorsan insanlarla dolaşayım, gezeyim derdim hiç yok ama bir yandan yalnızlık katlanılmaz hale geliyor. Telefon rehberimde çeşitli kişilerle mecburen iletişim halinde olmam için kişi sayısı biraz arttı ama sorsan WhatsApp’ta ayda 20 mesaj atmıyorumdur. Zaten normal mesajda 1000 hakkım olmasına rağmen en fazla 1 adet gidiyor. İnsanın iletişim kurması gereken bir varlık olduğunu daha iyi anlıyorum ama bunun için kendim bir şey yapmıyorum ki, yapamıyorum. Bir süredir Facebook sahibiyim, 4 arkadaşım var. Yazdığım sayfalardaki paylaşımlarımdan etkilenen insanlar ekliyor ama tanımıyorum ki, onaylamak için ortada bir neden yok. Tanıdığım insanlar aslında az değil ama sanırsam deli olduğumu biliyorlar, bu yüzden de eklemek istemiyorlar. Ben de ekleyemiyorum, çünkü onaylamayacaklarını biliyorum. Sayılara takılı kalmamak lazım aslında ama çok zor bir yaşantım var. İnsanlar beni sevmiyor, bunu hissedebiliyorum. Haklı yanları var, yapmadığım şey kalmadı bazı sitelerde. Lakin sevilmediğini bilmek çok ağır bir yük. Acısız ölüm butonu olsa da bassam be dünya. Düzelemeyeceğimi bilmek de çok koyuyor, düzelebilirim aslında ama istemiyorum. Gerçekten isteseydim bugüne kadar böyle kalmazdım. Sadece ihtiyaç duyuyorum.
Yalnızlık benim tercihimmiş meğer.
Puan:
İtirafa Yorum Yap:
Nope. Yalnızlık kendinle ilgili bir kavram. Eğer karşı cinsten istediğinin sonuçları elde edemediğin için böyle hayıflanıyorsan yanlış tavır takınmaktasın. “erkek erkeğe” denen bi kavram var, kızların “kız kıza” kavramını siler atar. Boşuna dertlenme birader, aklın varsa gel görüşelim. Boşa keder yapma, sağlam iki üç dost sana da yeter, ötekilere de.
Sıkma canını, kendin için yaşamayı öğren, derdi daha büyük olanlar var.
2 dostum var ama sık sık görüşemiyoruz. Derdi daha büyük olanlar olduğuna elbette ki eminim ama insanın içi sıkılınca en rahat hayatı da yaşasa bıkkın oluyor. Konu kız değil.
Benden bir tane daha çıktı
tembellik, hiç birşey yapmama isteği.çok insanda var bu.ytüye girebilmiş biriysen bunun farkında olman, daha önemlisi kendinin farkında olman da çok normal bir durum.bir psikoloğa danışmanı öneririm.
Tedavi görüyorum.
bence sevilmediğini düşünüyorsan insanları sevme gereksinimi durumuna girmediğni düşünüyorum.eğer sen insanları seversen onlarında yavaş yavaş seni seveceğini düşünüyorum.’karşılıksız sevgi’ diyebilirsin ama bu çok nadir, sen bu nadir durumun seni bulmasını bekleme.. bunlar benim karakterime uymaz dersen çık bi sahile,derin bi nefes al ve ağla..ağla çünkü ağlarken çoğu şeyi rahat bir şekilde düşünebiliyorsun,zihnin arınıyo ve ferahlıyo..daha sonrasında ise sana en uygun tavırda mantıklıca düşünerek ne yapacağına karar verirsin..ama moral bozma illaki seni sen olduğun için sevip kabullenen biri vardır şu dünya da…(bunlar benim düşüncelerim,zaten sen kafana en uygun olanı uygulayacaksındır)
dipnot:gül çünkü hayat kısa bee,her şeye rağmen gülmek çok güzel bi şey..
İnsanlar muhtemelen sorunlu olduğumu düşündükleri veya ben öyle lanse ettiğim için beni sevmiyorlar, belki sadece çekinen de vardır. Sonuç olarak önce ben iletişime geçmeliyim, buna katılıyorum.
aynen iletişime geç ve onların sana karşı olan çekingenliklerinden oluşan önyargılarını kır.. hepsinden önce ise gülümse, çünkü hangi insan için olursa olsun karamsarlıklar içindeki gülmeyen biri yanlış izlenim bıraktırır..
Elimde olmayabiliyor, bu kadar üzüntünün içinde (Kendi dünyam da dahil olmak üzere) yüzümün gülmesi çok mümkün olmuyor. Asık ve ters bakan bir suratla dolaştığımın farkındayım ama aşmaya çalışıyorum, refleks olmuş artık. Dilerim başarabilir ve arkadaş edinebilirim. Gerçi mezun olmama çok bir şey kalmadı, mezun olacağım saate kadar önemi yok gibi.
o mantıkla düşünürsen ‘nasılsa öleceğiz niye biriyle konuşma ya da birileriyle tanışma çabası içine girelim’ düşüncesine saparsın ki bu daha derin bir felsefik bir düşünce.. sen ANI YAŞAA. Sürekli bir şeyleri kafaya takarsan,’mutsuzum’ dersen hayatın güzel taraflarını kaçırırsın..
Doğru söylüyorsun ama zaten gençliğimi kaçırdım, gençliğimin heba olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Neyse, yine de haklısın. Haklısın çünkü olasılıklara bağlı olarak daha yaşayacağım çok sene olabilir, onları da heba etmek istemem. Böyle konuşuyorum ama bilemiyorum, düzelmek için çabalamıyorum. Hiç parlamamış yıldızlardanım ben de. Neyse, bu konuşmayı burada bitirelim.
sen bilirsin..
Bunu konuşmaya devam etmek için yazmıyorum, sadece eklemek istedim. Düşünüyorum da çoğu aktivitemi hep kendim yaptım. Sinemaya gideceksem çoğunlukla kendim gittim, gittiğim konserlere hep kendim gittim. Zaten çoğunlukla rock/metal dinlediğim için ve etrafımdakiler bu müzik türleriyle ilgilenmediği için bu biraz doğaldı. Her neyse, aslında tanıştığım ve bir miktar sohbetimin olduğu çok insan oldu. Hi-Fi sistemleri için toplantılara katıldım, paranın alabileceği en iyi ekipmanları uzun süreler dinledim. Farklı forumlardan pek çok insan tanıdım. Hiç tanımadığım insanlarla aynı yerde bile buluşup, eğlendiğimiz oldu. Sanki 40 yıllık arkadaş gibi, en ilginç anılarımdan biridir. Yine de özellikle cinsel hazza ulaşamamış olmam beni çok üzdü. Sevişebilsem belki hayatımın bu kadar kötü olduğunu düşünmezdim. Bir dakika, galiba gençliğimi heba etme sebeplerimden en büyüğünü seks olarak görüyorum. Elbette başka etkenler de var, başkasına göre farklı sebepler hayatımın kötü gittiğini düşündürtebilir ama ben ana sebebi seks olarak görüyorum. Sanırsam hayatımı gözden geçirmeliyim.
İnsanları kandırma ve kendini fazla zeki sanma.
Yazdığım hiçbir ayrıntıda yalan veya yanlış bir şey yok. Bu arada Facebook’u da kapattım. İyi oldu.
Bu ay hiç normal mesaj atmadım, WhatsApp’ta bu ay içerisinde attığım mesaj sayısı 11, konuştuğum dakika 46. (Bu bir gelişme) Yine de rehberimdeki 19 kişinin bazıları kişi değil, ev numarası. Sosyal olmaya çalıştım fakat beceremedim. Ben de çok arzuladım birileriyle konuşayım, arkadaşım olsun ama olmadı. Facebook yok, Instagram yok, Twitter var ama hiç takipçim yok. Bunların sebebi ruh hastası olmamdır. Derealizasyon, OKB, Atipik Duygulanma ve Paranoid kişilik bozukluğu var. Paranoid yok denebilir ama bazen arkamdan küfür ettiklerini düşünüyorum. O yüzden kısmen var. Senin anlayacağın elimde olmayan sebeplerden dışlandım. Bu resim de ufak bir kanıt olsun.
i.hizliresim.com/ZMZlXo.png
Kişi sayısını 14’e indirdim, konuşmadıklarımı sildim. Normal 12 kişi kaldı ve çoğu mecburiyetten. Her neyse, son derece berbat bir hayatım var. Yaşadıklarım ve yalnızlığım düşünüldüğünde buna rahatlıkla varılabilir. Hatta en kötü hayatlar içerisinde %1’e girmem mümkün. Para derdim de olsaydı sanırsam rahatlıkla binde 1’e girebilirdim. İyi geceler.
Sana ulaşabilmem için benimle iletişime geç. yardımcı olucam ben sana
Doktoruma bu ay her şeyi en doğru şekilde anlatacağım. Sohbet ederken ruh hastası izlenimi vermemekle başlamayı düşünüyorum, en zoru bu olacak. Teşekkürler, yorumu uzun yazacaktım ama gitmiyor, şimdilik buradan kimseyle iletişime geçmeyeceğim.
Az önce gördüm, iki Türk askeri yakılarak öldürülmüş. Adamlar son sözlerinde bile hiçbir şekilde göz yaşı dökmediler, yanmalarını seyredemedim. Böyle berbat şeyler varken bir daha kendime şöyle sıkıntılıyım, böyle dertliyim demeyeceğim. Bazı şeylerin olmayacağı varsa olmuyor, varsın yalnız yaşayayım, ben yine de çabalarım bazı şeyler için ama şu hayatta bu kadar pislik şeyler dönüyorken kendimi acındırmam bir daha.
Videoyu dayanamayıp izledim, Türk kaynaklarda yok ve yine de giremeyebilirsiniz. Adam ölmeden önce “Anne beni kurtar” diyor, sesi o kadar kötü geliyordu ki, ülkenin bu hale gelmesine vesile olan herkese yazıklar olsun.
kayra bi sitmontreall
Abi gel bi çay içelim