Bu yazıyı okuyorsanız çok şanslısınız çünkü henüz fiziksel olarak ölmediniz ve hala kainatta değiştirebileceğiniz bir şeyler var. Yaptığımız hatalar, kırdığımız kalpler ve kırılmışlıklarımız bir yana; hala hayatıma yön verip bir şeyleri rayına sokmak için yeterli gücümüzden bahsediyorum… Her şey bizde saklı, o zaman ne duruyoruz?
Kendimize güveniyor muyuz? İstediklerimizi gerçekleştirmekten utanıyor muyuz? Hayallerimiz gerçekten çok mu uzakta?
Korkarım ki sorulara çok azımız yeterli olacak cevapları vermiştir. O zaman ölüden ne farkımız var? Tercihlerimizi hep başkaları belirliyor, biz neden yaşıyoruz ki?
Gerçekçi olmaktan vazgeçmekten bahsetmiyoruz, hayallemizi yaşayabileceğimiz bir realistik ortam. Ne yani, yaratamaz mıyız?
Herkes az yada çok hayal kurup gerçekleşmesini beklemekte fakat ne yazık ki hayat bu kadar kağıt helvalarında yazılı değil.. Elbet oyunun sonunda senden adım atmanı istiyor. Beyaz atlı prensin belki falım reklamındaki çekici gibi karşına çıkacak, adım atmaya cesaret edecek misin? Veyahut çoktan çıktı ama adım atmakta zorluk mu çekiyorsun? Peki gerçekten biz neyi bekliyoruz?
Dünya dönüyor… Biz ölene kadar devam edecek de. Yarın sabaha daha farklı uyan. Hayallerini yaşa… Şimdilik sevgiyle kalın:)
Kpss sonuçları aciklanana kadar normal siradan bi memurluk hayalleri kurardim. Ama bugün sonuçlar açıklandı ve üstelik sağlık ve güvenlik dışında atamalarin olmayacağını öğrendim. Bu hayalim yıkıldı ama şimdiki hayalimde gardiyanlik var. Hayat bu. Hep olmayacak seylerin hayalini kuruyoruz. Ya olmayacağını biliyoruz ya da bile bile, bir umuttur yasamak diyip hayallere dalıyoruz..